1984 yılında Gazze’deki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda doğan Hiba Gazi İbrahim Zaqut’un kökeni, Aşdod kasabasından göç ettirilmiş bir aileye dayanıyordu. 2003 yılında Gazze’deki bir eğitim kolejinden Grafik Tasarım Diploması alan Hiba, 2008 yılında Aksa Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nden mezun oldu. Gençlik İçin Geleceği Kurtarma Derneği’nde yürütülen “Umutla Yaşarız” projesinin koordinatörlüğünü üstlendi. Hiç görmediği memleketi Aşdod’a dair özlemini sosyal medya hesabında şu sözlerle dile getirmişti: “Mülteci sıfatını taşıyarak doğdum. Memleketim olan Aşdod’u hiç görmedim ama halam Alia bizi toplar ve dedemin topraklarından, portakal bahçelerinden, hasat mevsiminden, sevgi ve hayat dolu bir evden bahsederdi. Teyzemin ülkenin o zamanki halleri ve bir an önce geri dönme umutları hakkında anlattığı hikayelerde gözlerindeki özlemi görebiliyordum.”

Hiba, dört küçük çocuğu büyüten bir anne, aynı zamanda öğretmen, ev hanımı ve ressamdı. Gazze Şeridi’ne uygulanan ağır kuşatma koşulları altında akrilik boyalara ulaşmak da oldukça zordu; bu nedenle tablo yapmak hem maliyetli hem de yorucu bir sürece dönüşüyordu. Sanatını, “Resimlerimde cesur ve etkileyici renkler aracılığıyla Filistinlilerin daha iyi bir yaşam hakkı olduğunu savunmaya çalışıyorum.” sözleriyle tanımlayan Hiba Zaqut, Aksa Tufanı’nın ilk günlerinde İsrail’in saldırılarında hayatını kaybetti. 39 yaşındaki Hiba, 10 yaşındaki oğlu Adem ve 6 yaşındaki oğlu Mahmud ile birlikte evlerinde, İsrail’in hava bombardımanı sonucu enkaz altında kalarak şehit oldu. Eşi ve diğer iki çocuğu ise hayatta kaldı. Hiba Zaqut’un eserleri, Barselona Üniversitesi’nde açılan bir Filistin sergisinde de yer aldı.