
Hind Khoudary
Hakkında
Hind Khoudary, 1995 yılında Gazze’de doğmuştur. Mühendis bir babanın kızı olan Khoudary; çocukluğunun bir bölümünü Birleşik Arap Emirlikleri’nde geçirmiş, babasının vefatının ardından 2012 yılında Gazze’ye geri dönmüştür. 2015 yılında genç Filistinli yazarları destekleyen “We Are Not Numbers” (Biz Sayı Değiliz) adlı mentorluk programına katılarak yazma ve habercilik becerilerini geliştirmiştir.
Khoudary, kariyeri boyunca pek çok uluslararası medya kuruluşu için serbest gazeteci olarak çalışmıştır. Al Jazeera English, Anadolu Ajansı, Middle East Eye, The Intercept, RT ve +972 Magazine gibi önemli kuruluşlarda görev alarak Gazze’deki insani krizi, abluka koşullarını ve askeri çatışmaların siviller üzerindeki etkilerini belgeleyerek dünya kamuoyuna aktarmıştır. 2020 yılında “normalleşme” karşıtı tutumu ve yaşadığı bir gözaltı süreci nedeniyle uluslararası kamuoyunda hedef gösterilse ve çeşitli eleştirilerle karşılaşsa da mesleğini sürdürmekten vazgeçmemiştir. Bir süre Türkiye’de yaşadıktan sonra yeniden Gazze’ye dönen Khoudary, özellikle 7 Ekim 2023 sonrasında son derece zor saha koşullarında yaptığı İngilizce yayınlar ve sosyal medya paylaşımlarıyla bölgedeki gelişmeleri dünyaya duyuran en etkili gazetecilerden biri haline gelmiştir.
Gazze savaşı boyunca güncel durumu sosyal medya üzerinden aktaran Khoudary, Kasım 2023’te güneye tahliye edildiği süreçte hem evini hem de bazı yakınlarını kaybetmiştir. Hem bir mağdur hem de bir gazeteci olarak yaşadığı bu ağır tecrübeyi, “Aynı şeyi hem haber yapmak hem de bizzat yaşamak çok ezici” sözleriyle ifade etmiştir. Mayıs 2024’te New York’taki öğrencilere gönderdiği video mesajda “Hala bombalanıyoruz” diyerek saldırıların devam ettiğini hatırlatmış; Temmuz 2024’te bir meslektaşının öldürülmesinin ardından ise gazetecilerin karşı karşıya kaldığı hayati tehlikeye dikkat çekmiştir. Basın yeleği giymelerine rağmen korunamadıklarını, “Güvende kalmak için her şeyi yapıyoruz… Ama sivillerin olduğu normal yerlerde hedef alındık” sözleriyle dile getirmiş; buna rağmen “Dünyaya neler olduğunu anlatmak istiyoruz” diyerek görevini sürdürme kararlılığını vurgulamıştır.
