İsmail Maher Hamis el-Gul, 14 Ocak 1997’de Gazze Şeridi’nde doğdu. Genç yaşlarından itibaren Filistin’in sesi olma isteği onu gazeteciliğe yöneltti ve lisans eğitimini Gazze İslam Üniversitesi, Gazetecilik Bölümü’nde tamamladı. Kariyerine yerel gazeteler “er-Risale” ve “Filistin”de muhabirlik yaparak başladı. Sahadaki deneyimi ve olaylara insani bir bakış kazandırma becerisi sayesinde kısa sürede dikkat çekti. 7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı operasyonu başladığında Al Jazeera için muhabirlik yapmaya başladı.

Mart 2024’te, İsrail ordusunun Şifa Hastanesine düzenlediği baskında çok sayıda kişiyle birlikte gözaltına alındı. Askerler tarafından darp edildi ve yaklaşık 12 saatlik sorgunun ardından serbest bırakıldı. Buna rağmen bölgeden ayrılmadı; Gazze’nin kuzeyine dönerek görevine devam etti. Bu süreçte eşi Melek ve iki yaşındaki kızı, Gazze’nin merkezine sığınmak zorunda kaldı ve el-Gul ailesinden ayrı kalmayı göze alarak çalışmayı sürdürdü. Açlık, susuzluk ve kitlesel göçün ortasında bile görevini bırakmadı. “Artık uykunun tadını bilmiyorum, çocukların çığlıkları gözümün önünden gitmiyor” sözleriyle savaşın insani kriz boyutunu anlattı.

El-Gul, görevi başındayken şehit düştü. 31 Temmuz 2024’te, birkaç saat önce İran’da suikasta uğrayan İsmail Heniye’nin İsrail saldırıları sonucu yıkılan evinin bulunduğu Şati Mülteci Kampından canlı yayın yaptı. Ardından bölgenin bombalanacağı yönünde aldığı tehdidi dikkate alarak araçla uzaklaştı. Ancak basın yeleği giymesine ve bölgeden ayrılmasına rağmen İsrail’e ait bir insansız hava aracı tarafından takip edildi. Kameramanı Rami el-Rifi ile birlikte bulundukları araca güdümlü füze ile düzenlenen saldırıda ikisi de olay yerinde hayatını kaybetti.

İsmail el-Gul, halkının yaşadığı acıları dünyaya duyurmadaki cesareti ve mesleğine olan sarsılmaz bağlılığıyla Gazze direnişinin simge isimlerinden biri haline geldi.